Sürekli değişim çağında, hareketsiz kalmak artık bir seçenek olmaktan çıktı. Covid-19’un da beraberinde getirdiği ani değişime hızla ayak uydurma zorunluluğu; işletmeleri bunu zor yoldan öğrenmeye zorladı. İşletmeler, artık yeni normalde başarılı olmak için büyüme odaklı dönüşümü (growth transformation) benimsemeleri gerektiğinin farkında.
Hızlı düzenlemeler veya rutin değişiklikler için de kullanıldığından; "dönüşüm" kelimesinin gerçek anlamından uzaklaşmaya başladığını görüyoruz. Bu sebeple öncelikle bir işletme için gerçek dönüşümün tanımını yapmak gerekiyor: Gerçek bir dönüşümden bahsediyorsak bunu, iş modeli, fiyatlandırma mekanizması, şirket kültürü, yetenekler ve performanstaki çok yönlü iyileştirmeleri kapsayan ve odağında büyüme olan kökten değişme yeteneği olarak tanımlayabiliriz.
Peki başarılı bir büyüme odaklı dönüşüm elde etmek için ne tür stratejiler uygulamak gerekiyor?
İster büyük ölçekli bir işletmenin CEO'su ister bir KOBİ kurucusu olsun, büyüme odaklı dönüşümün üst yönetim tarafından başlatılması gerekir. Bunun nedeni, üst yönetimin; finansal durum ve çalışan yetenekleri gibi şirketin tam potansiyeli hakkında bilgi sahibi olması, yeni bir vizyon belirleme kabiliyeti ve tüm şirket kültürünü ve zihniyetini değiştirme yeteneğine sahip olmasıdır.
Bütünsel bir dönüşümden bahsedecek olursak, bu kapsamda liderlerin;
Sürekliliğin ikinci adımında liderlerin belirlenen vizyonu, ilkeleri ve beklentileri tüm organizasyona doğru bir şekilde aktarması gerekir.
Değişimin gerekçesi ve yapılması gerekenler üst yönetim için çok açık olabilir. Ancak tüm işletmenin katılımı olmadan, sürdürülebilir bir büyüme stratejisinden bahsedemeyiz. Büyüme Odaklı Dönüşüm ölçeklenebilir olmalı ve tüm organizasyonu kapsamalıdır. Liderler bunu; başlangıçtan itibaren ekiplerine ilham vermek ve geleneksel süreçlerin nasıl değişeceğini, nasıl değer yaratılacağını, nasıl bir zihniyetin benimseneceğini ve tüm bu dönüşüm sürecinde herkesin rolünün ne olduğunu net bir şekilde iletmek gibi birçok yolla sağlayabilirler.
Bu yaklaşım, çalışanların dönüşümdeki rollerini sahiplenmeleri için oldukça büyük önem taşır ve daha iyi fikirlere, daha verimli süreçlere, genel becerilerin geliştirilmesine ve şirket genelinde kültürel bir değişime giden yolu açar.
Ölçeklenebilir Büyüme Odaklı Dönüşüm
Sürece tüm ekip dahil olduktan sonra; her bir değer yaratma kaynağı için hedefler, temel performans göstergeleri (KPI) ve önemli kilometre taşlarını içeren net bir yol haritası belirlemek gerekir. Ve tabii ki belirlenen KPI'lar periyodik olarak - hatta büyüme odaklı dönüşüm sürecin en başlarında daha sık olmak üzere - izlenmelidir.
Kademeli bir yapı oluşturmak, bu süreci basitleştirmenize yardımcı olacaktır. Bunun için, ana hedeflerden başlayarak hangi metriklerin izleneceğini belirlemek, elde edilen değerleri sağlam temeli olan verilerle desteklemek ve süreci periyodik olarak analiz etmek uygulanması gereken önemli bir stratejidir. Fakat aynı önceliğe sahip onlarca hedef belirleme ve takip etmenin, özellikle ilk aşamalarda süreci karmaşık bir hale getireceğini unutmamak gerekir. Bu yüzden ilk aşamalarda en önemli hedeflere odaklanmaya çalışmak ve yol haritasına göre hedefleri önceliklendirmek gerekir.
Temel bilgileri ele aldıktan sonra, bazı başarılı büyüme odaklı dönüşüm stratejilerine göz atalım:
Steve Jobs'un meşhur " If you don't cannibalize yourself, someone else will" sözünde bahsettiği gibi, kendi işinizi bozup tekrar yapılandırmazsanız, başkalarının işinizi yok etmesini beklemekten başka çareniz kalmaz.
Bu kulağa oldukça agresif gelebilir ama Adobe, Alibaba ve DVD distribütörlüğünden medya devi haline gelen Netflix gibi gerçek dönüşümlere öncülük eden şirketlere baktığımızda, hepsinin geleneksel iş modellerini terk ettiklerini görebiliriz.
Kuruluşunuz henüz bu kadar ileri gitmeye hazır değilse, kartları aşağıda bahsettiğimiz daha kolay yöntemlerle karıştırmak da mümkün:
Bunu gerçekleştirmek için taraflı olduğunuzu veya dar bir bakış açısına sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, danışmanlara başvurabilir veya Chief Transformation Officer gibi ana alanı büyüme odaklı dönüşüm olan profesyonelleri ekibinize dahil edebilirsiniz.
Bu zihniyete sahip olmak, işletmelerin sürekli büyümesi için kritik önem taşır. Teknolojiden pazarlamaya birçok yeniliğin öncüsü olan Singer Corporation gibi, sektörünüzde (şimdilik) lider olabilirsiniz; ancak her zaman yıkıcı gücün bir adım önünde olamazsanız ve işletmenizde köklü değişiklikler yapmazsanız, sürdürülebilir büyümeden söz edemeyiz.
Singer’in 1800’lardan Günümüze Değişimi
Aşina olunmayan bir alanda inovasyon kesinlikle zorlu ve maliyetlidir. Bu nedenle, stratejik ortaklıklar kurmak ve karşılıklı yararların yaratılabileceği bir ekosistemi yönetmek, ortaya çıkan fırsatları değerlendirmenin çok iyi bir yöntemidir.
Büyüme, yenilikçi fikirler üzerinde sürekli çalışılması gereken sürekli bir süreçtir. Dolayısıyla bir ekosistem, bu zorlukları stratejik ortaklarınızla paylaşmanıza, onlara özel kılan değerlerden ve farklı süreçler / işletmelerle ilgili kapsamlı bilgilerden yararlanmanıza yardımcı olacaktır.
Herkes, ürünlerinden / hizmetlerinden veya işlerini yürütme biçimlerinden memnun olan müşterilere odaklanmayı sever. Ancak, hizmetleri kullanmayan veya onlardan memnun olmayan kişilerden oldukça değerli içgörüler elde etmek mümkün.
Bu müşterilerin motivasyonu nedir? Tatminsizliklerinin sebebi ne olabilir? Bu sorulara alacağınız cevaplar, şirketinizin zayıf yönlerini anlamanıza, yeni büyüme fırsatlarını keşfetmenize ve tehditlere karşı tetikte olmanıza yardımcı olur.
Bu strateji; ender bulunan fırsatları keşfetmek ve müşterilerin farkında bile olmadıkları ihtiyaçlarını karşılayarak bir adım daha ileri taşınabilir. Örneğin, bir otel temelde konaklama ihtiyaçlarını çözmekle ilgilenir. Ancak sadece otelin içini yenilemek yerine otel çevre dostu veya tamamen dijital hale getirilerek müşteri memnuniyeti artırılabilir; veya hizmetler özel seyahat paketleri ve turlar gibi servislerle ile genişletilebilir.
Büyüme odaklı dönüşüm her düzeyde bağlılık, sahiplenme ve katılım gerektirir. Ve bu da ancak insanlara ilham vermekle mümkündür.
Hissedar değerini maksimize etmeyi hedeflemenin sıra; bir işletmenin hedeflerine çevresel, sosyal ve kültürel alanlarda farklı seviyeler eklemek çalışan etkileşimini artıracaktır. Bir büyüme dönüşümü bu tür amaçlarla desteklendiğinde, ekipler dönüşüme daha fazla sahip çıkacak, değişime karşı daha az direnç gösterecek ve herhangi bir belirsizliğe adapte olma olasılıkları daha yüksek olacaktır.
Sadece “ayakta kalabilme” sürdürülebilir bir strateji değildir. Gerek yeni bir hükümet düzenlemesi, gerekse küresel bir pandemi veya otomasyon tehdidi olsun; belirsizlik ve aksaklıklar işletmelerin her zaman gündeminde olacaktır- ve bu koşullarda sabit kalmak en riskli hareket olabilir. Bu nedenle, hızlı düzenlemeler veya ara çözümler yerine sürekli bir strateji olarak bütünsel büyüme odaklı dönüşümü organizasyonel olarak benimsemek, sürdürülebilir büyümenin anahtarıdır.
Bunun için de liderlerin çevik çalışma yöntemlerini teşvik ederek, ekipleri “büyüme odaklı zihniyete” adapte etmeleri- yani organizasyonel olarak büyüme odaklı dönüşüm kasını inşa etmeleri ve korumaları gerekir.
Bir Çin atasözünün dediği gibi: “Ağaç dikmek için en iyi zaman 20 yıl önceydi. İkinci en iyi zaman ise şimdi ”. Büyüme odaklı bir misyonu tüm organizasyona yaymak kuruluşunuzu bir sonraki seviyeye taşıyacak büyük bir taahhüt, ancak yeni bir gelecek yaratmaya başlamak için asla daha iyi bir zaman olmayacak.