EĞİTİMLER, KARİYER

Geleceğin İş Dünyasında Kariyer Yapmak

12/09/2021
               

Dijital çağda sürekli gelişen teknolojilerin günlük hayatımıza dahil olmasıyla halihazırda hızlı bir dönüşüm içerisindeydik. COVID-19 krizi ise bu dönüşüme asıl darbeyi vurmuş durumda, zira gelecekte hayatımıza dahil olmasını beklediğimiz değişiklikler, kısa zaman önce günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. 

Bu süreçte “dijital dünya”da yaşamayı öğrenmek durumunda kaldık. Beklenen geleceğe hazırlanmayı erteleyen her sektörden işletme ve uzmanlar ise bu süreçte ciddi bir sınav verdi. Zira geleceğin iş dünyasına hazırlık yapmak için gerekli beceri ve çevikliğe sahip olmanın, hem bireysel hem de kurumsal anlamda ne kadar hayati olduğuna birinci elden şahit olduk.

 

 

Bugün, OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkelerindeki işlerin yaklaşık %14'ünün otomatik hale gelmesi beklenirken, %32'si kısmen otomatikleştirilme riskiyle karşı karşıya. OECD’nin verilerine göre gençler ve düşük becerilere sahip olanlar, bu durum karşısında en yüksek risk altında olanlar. Ama yeni teknolojilerin bu ivmesi, artık yüksek vasıflı kişilerin işlerini de etkiliyor.

Bu durumda sürdürülebilir başarıya ulaşmak için yapabileceğimiz tek bir şey var: Kariyer gelişimimizin her aşamasında gözümüzü gelecekten ayırmamak. Peki nasıl?

Bu sorunun cevabını bulmak için Infosys'in başkanı Ravi Kumar’ın Wharton Business School ile yaptığı söyleşiye kulak verdik.

İşte dijital çağda kariyer yeteneklerinizi geliştirirken göz önünde bulundurmanız gerekenler:

 

1. Yumuşak Becerilere (Soft Skills) Odaklanın

 

Bugün, kariyer yolculuğumuzda sık sık teknik becerileri geliştirmenin ve yeni teknolojilere adapte olmanın önemini konuşuyoruz. Örneğin kodlama veya bilgisayar programlama gibi becerilerin çağımızda ne kadar kritik olduğuna ve bu tarz rollerin hacminin giderek arttığına şüphe yok.

Ancak Kumar’a göre tüm işler bu becerilere hakim olmayı gerektirmiyor. Zira kariyer planlarımızı yaparken gözden kaçırdığımız şey, inovasyon için teknik becerilerin yanı sıra yumuşak becerilerin de gerekli olduğu. 

Bunun sebeplerinden biri, kanıtlanabilen ve ölçülebilen zor becerilerin aksine yaratıcılık, analitik düşünme, sözlü ve yazılı iletişim ya da liderlik gibi yumuşak becerilerin soyut ve ölçülmesi zor olması. Ancak işletmeler, eşit iki aday arasında seçim yaparken yumuşak becerilere sahip adaya öncelik veriyor: LinkedIn'in Küresel Yetenek Eğilimleri araştırmasına katılan yetenek edinme uzmanlarının %92'si, yumuşak becerilerin zor becerilerle (hard skills) aynı derecede, hatta daha önemli olduğunu bildirdi

Buna karşılık, adayların yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri yetersiz kalıyor: İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği'nin raporuna göre İK profesyonellerinin %84'ü; iş adaylarının yaratıcı ve eleştirel düşünme gibi temel yumuşak becerilerinin eksik olduğunu söylüyor.

Dolayısıyla geleceğe hazırlanırken, yumuşak becerilerin önemini gözden kaçırmamalıyız. Zira bir sonraki konumuzda da değineceğimiz üzere teknoloji artık sadece teknik becerilerimizin değil, yaratıcılığımızın da sınırlarını zorlayacak.

 

2. İnsanla Teknolojinin İşbirliğine Hazırlanın

 

Artık otomasyon, yapay zeka, makine öğrenimi gibi yeni teknolojilerin ivmesi yüzünden, daha önceki teknoloji devrimlerinden farklı olarak inovasyonda sürekli bir evrimle karşı karşıyayız

Kumar’a göre artık, teknoloji devriminin yalnızca teknoloji uzmanlarını kucakladığı çağ geride kaldı. Zira bu sürekli evrim karşısında teknolojik bilgi ve beceriler artık tek başına yeterli değil. Bu becerileri anlamlı bir şekilde uygulayabilecek, hemen hemen her disiplinden gelen çok daha çeşitli bir işgücüne ihtiyaç olacak. Gig ekonomisinin işgücüne getirdiği çeşitlilik ve çeviklik ise, bu heterojen yapıyı destekleyecek.

Bu evrim ışığında yakın geleceğe baktığımızda karşılaşacağımız asıl yenilik hiç şüphesiz özellikle tekrarlanan görevlerin makineler ve yapay zeka ile otomatikleşmesi olacak. Bu otomasyon sayesinde de çalışanlar artık sadece bilişsel, tekrar etmeyen görevleri yapacaklar. 

Bununla birlikte bugün büyük değer gören yumuşak becerilerden biri olan problem çözmeyi makineler yaparken, bizler artık yaratıcı işlere geçiş yaparak problem bulmaya odaklanacağız. Geleceğin iş dünyası ise bu heterojen işgücünün işbirliğiyle şekillenecek.

 

3. Beceri Setlerinizi Gözden Geçirin 

 

“Dijital çağda yeni teknolojileri işletmelere uygulayabilmek, teknolojinin kendisini bilmekten çok daha büyük bir değer olacak.”

Bu noktada Kumar, T-shaped becerilerden, Z-shaped becerilere evrilen bir ihtiyaç öngörüyor. Bir süredir çalışanlarda arzu edilen beceri setlerini tanımlamak için yaygın kullanılan T beceriler; disiplinler arasında işbirliği yapmak için işlevsel uzmanlığa sahip derin ve kapsamlı becerilerin, güçlü sosyal becerilerle birleşmesi anlamına geliyor. 

Z beceriler ise, derin iş uzmanlığının yanı sıra dijital okuryazarlığın yumuşak becerilerle birleşmesi olarak tanımlanıyor. Bu yumuşak beceriler; işbirliği, eleştirel düşünme, iletişim, kültürel akıcılık, değişim yönetimi, yaratıcılık ve yeniliğe odaklanmayı kapsıyor.

Kumar, geleceğin beceri seti olan Z becerilere sahip kişinin en önemli özelliğinin sürekli olarak öğrenmeye, unutmaya ve yeniden öğrenmeye açıklık olduğunu söylüyor. Yeni teknolojilerle yükselen geleceğin işgücünde Z becerilere sahip olmak, başarılı bir kariyerin anahtarı olacak.

 

4. Yaşam Boyu Öğrenmeye Açık Olun 

 

Kumar’ın altını çizdiği en önemli nokta ise yaşam boyu öğrenmeye açık olmanın, dijital dünyada sahip olunacak en değerli nitelik olduğu. 

Yaşam boyu öğrenme, sadece öğrenmeye değil aynı zamanda bildiğini unutmaya da açık olmak anlamına geliyor. Zira bugün öğrendiğimiz bilgi ve beceriler, bir yıl hatta birkaç ay içinde geçerliliğini kaybedecek. 

Bu, belki de geleceğe hazırlanırken karşılaştığımız en büyük değişimlerden biri olacak. Bugüne kadar her birimiz, okuldan iş hayatına, doğrusal öğrenme eğrilerine dahil olduk. Ancak bu yapı, geleceğin hızla değişen ihtiyaçlarına artık yanıt vermiyor. Halihazırda daha önce hiç duymadığımız pozisyonların, farklı sektörlerin geleceğine göz kırptığına şahit oluyoruz. Bu noktada geleceğin iş dünyasında kariyer yapmanın anahtarı ancak sürekli öğrenmeye, unutmaya ve yeniden öğrenmeye açık olmak.

 

Geleceğe Hazırlanmaya Hemen Başlayın

 

NBT Growth Academy olarak Büyüme Odaklı Pazarlama (Growth Marketing) ve Dijital Pazarlama eğitimleriyle kariyerinizin geleceğini destekliyoruz. Siz de yaşam boyu öğrenme yolculuğunuza adım atmak ve geleceğin iş dünyasında bir adım öne geçmek için NBT Growth Academy eğitimlerini inceleyebilir, daha detaylı bilgi almak için info@nbtdigital.com adresine mail atabilirsiniz.